rauf orbay

30 Ekim 1918 – Galip devletler herhangi bir bölgeyi işgal edebilirler.

Osmanlı İmparatorluğu, I. Dünya Savaşı’ndan 30 Ekim 1918’de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması’yla ve çok büyük kayıplar vererek çıkabildi.

Ege Denizi’nde Limni Adası’nın Mondros limanında, İngilizlere ait Agamemnon zırhlısında Osmanlı devleti adına Bahriye nazırı Rauf Orbay, Dışişleri Müsteşarı Reşat Hikmet Bey, Kurmay Yarbay Sadullah Bey ile İngiliz devleti adına Amiral Calthorpe arasında yapılan görüşmeler sonunda imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması, “ateş kesme” ya da “silahları bırakma” kavramlarının çok ötesinde, siyasal nitelikli, önemli maddeler içeriyordu.

Antlaşmayı imzalamaya giden Türk Kurulu ‘hükümlerin ağırlığına ve Amiral Calthrope’un tartışma değil, hazırlanmış belgeyi imzalatma görevine’ işaret ederek ‘İngiliz içtenliğine güvenip imzalamayı’ hükümete önerdi.

VI Mehmet Vahidettin, ne ağırlıkta olursa olsun, antlaşmanın kabul edilmesini söyledi.

Günün birinde İngiliz hayrasının (atıfetinin) gecikmeyeceğini umuyordu.

Osmanlı İmparatorluğu topraklarının bölge bölge işgal edilmesini öngören bu “ateşkes” antlaşmasının temel ilkeleri ürkütücüdür:

*Çanakkale ve İstanbul Boğazları açılacak ve buradaki askeri siperler, galip devletler (İngiltere, Fransa ve İtalya) tarafından işgal edilecek.

*Türklerin elindeki savaş esirleri ile özellikle tüm tutsak Ermeniler serbest bırakılacak; ancak galip devletlerin elindeki Türk savaş esirleri geri verilmeyecekti.

*Osmanlı devletinin askerleri terhis edilecek ve tüm cephane galip devletlere teslim edilecekti.

*Osmanlı savaş gemileri galiplere teslim edilecekti.

*Tüm demiryolları, Toros tünelleri, tüm tersane ve limanlar ile tüm telsiz ve telgraf sistemi galip devletlerin görevlileri tarafından denetlenecekti.

*Doğu illerinin altısında, Erzurum, Van, Bitlis, Elazığ, Sivas ve Diyarbakır’da (Vilayat-ı Sitte) karışıklık çıkacak olursa, galip devletler buraları işgal edebilecekti.

*Bütün bunlardan da daha önemli ve tehlikeli olarak: Galip devletler, kendi güvenliklerini tehdit edecek bir durum karşısında herhangi bir bölgeyi ya da stratejik noktayı işgal etmek hakkına sahiptiler. (Madde 7)

Mustafa Kemal’in Mondros hakkındaki fikirleri Falih Rıfkı Atay’ın Mustafa Kemal’in Ağzından Vahdettin isimli kitabında anlatılıyor:

Devleti Aliye-i Osmaniye, bu ateşkes antlaşması ile sadece kendini kayıtsız şartsız düşmanlara teslim etmeyi değil, memleket istilası için düşmanlara yardımı da vadetmiştir.

Bu beni hazin düşüncelere sevk etti.

İsterdim ki İstanbul hükumetini biraz aydınlatayım.

Ben yapılan ateşkes antlaşmasının sakatlığını gördüm.

Bu sakat noktaları düzeltmeye çalışmak gerektiğine inanarak ilgili makamlara söyledim.

Bu ateşkes antlaşması olduğu gibi uygulanırsa, memleketin baştan sona kadar işgale maruz kalacağı kanaatini belirttim.

Düşmanların her dediğine baş üstüne demenin bütün Türkiye’ye bu işgalcilerin hakim olmasına neden olacağı konusunda şüphe edilmemesi gerektiğini ve bir gün Osmanlı kabinesinin düşmanlar tarafından tayin edileceğini anlattım.

Bunun için de hiç kehanete lüzum yoktu.

Kendini zayıf ve aciz gören insanlar, nispeten kuvvetli ve azimkar insanlardan merhamet dilendikleri zaman, mutlaka kendilerini acındıracaklarına inanmak için bilmem ne his ve sıfatta olmalıdırlar?

 

Kaynak: Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 Ay – Alev Coşkun / Komutan Atatürk – Celal Erikan

 

İlginizi Çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir