22 Kasım 1918 – Karşımdaki adam kararını çoktan vermiş görünüyordu
Mustafa Kemal Vahdettin ile İstanbul’a dönüşü sonrası yaptığı ikinci görüşmesini anlatıyor:
Cuma selamlığına gittim, namazdan sonra oradaki salona davet eden Vahdettin’le, dışarıda dinleyenler tarafından çok uzun olarak yorumlanmış bir görüşmede bulunduk.
Gerçekten görüşme zaman itibariyle uzun sürdü, ancak fikir alışverişi itibariyle pek kısa olmuştur.
Ben tahmin edebileceğiniz temel üzerinde onu aydınlatmak ve uyarmak için giriş yaparken o çok usta bir biçimde açıklamama öncelik aldı.
Dedi ki:
‘Ordunun kumandan ve subayları eminim ki seni çok severler, bana güvence verir misin ki, onlardan bana bir fenalık gelmeyecektir?’
Birdenbire böyle bir sorunun maksat ve anlamını kavrayamadım.
Sordum:
‘Ordu tarafından aleyhinizde harekete ait bilgi ve özel istihbaratınız mı var efendim?’
Gözlerini kapadı.
Olumlu ya da olumsuz cevap vermedi, aynı soruyu tekrar etti.
Cevap verdim:
‘Gerçekten ben İstanbul’a geleli birkaç gün oldu, buradaki durumu yakından bilmiyorum, fakat ordu kumandan ve subaylarında, zatı şahanenizle karşı karşıya bulunması için bir sebep olabileceğini sanmıyorum’
Çok belirsiz üstü kapalı bir biçimde ilave etti:
‘Yalnız bugünden söz etmiyorum. Bugünden ve yarından…’
Son cümle, bende bir kuşku uyandırdı, demek ki yarın padişahın öyle hareketler yapma olasılığı vardır ki, ordunun vatansever kumandan ve subayları üzülebilirler.
Zatı şahane beni aldatarak, aracılığımla onlardan emin olmak istiyor, fakat bu düşüncemi kendisine nasıl izah edebilirdim ve böyle bir izahatta bulunmak kendim için ve MAKSAT için yararlı olur muydu?
Karşımdaki adam kararını çoktan vermiş görünüyordu.
Padişah gözlerini açarken ayağa kalktı ve şu sözlerle görüşmeye son verdi:
‘Siz akıllı bir kumandansınız, arkadaşlarınızı aydınlatıp yatıştıracağınıza eminim.’
Çok ümitsiz ve üzüntülü, fakat üzüntümün gerçek sebebini dahi anlayamamış halde Vahdettin’in salonundan çıktım.’
Konu ile ilgili olarak Mustafa Kemal 1926’da şöyle der:
‘Üzgündüm. İzzet Paşa ve kimi arkadaşlarla sadrazamın konağında verdiğimiz karar (Tevfik Paşa Hükumetini düşürmek) çoktan suya düşmüştü.’
GÜNÜN ALINTISI
Kaynak: Atatürk’ün Bana Anlattıkları – Falih Rıfkı Atay