18 Kasım 1918 – Saraya telefon ederek Vahdettin’den görüşme istedim
Mustafa Kemal devam ediyor:
‘Ne yalan söyleyeyim şaştım kaldım.
Benim önerimi kabul ettiklerini söyleyen milletvekilleri sayısı küçümsenecek gibi değildi.
Üstelik bunlar arasında sözlerinin çok etkili olduğu zannını verenler de vardı.
Fakat şüphesiz meclis duygularının bir an içinde bin renk alabilecek nitelikte olduğundan daima uzak kalan benim gibi bir askerin o andaki şaşkınlığına şaşırılmamalı.
Bu acayip fikirler ve hisler toplamından çıkmak için fazla beklemedim.
Derhal Osmanlı Meclisi Mebusanı’nın sarayını terk ettim.’
O günün koşullarında milletvekilleri hükumet güvenoyu alamazsa meclisin kapatılacağına inanmışlardır.
Oysa bu güven oylamasıyla sadrazam olan Tevfik Paşa, aynen Mustafa Kemal’in tahmin ettiği gibi, bir süre sonra meclisi kapatacaktır. (21 Aralık 1918)
Mustafa Kemal Pera Palas’a döndü.
Yeni adım olarak Padişah’la görüşmeye karar verdi.
Padişaha gerçekler anlatılabilir ve onu tasarlanan modele doğru çekmenin yolları denenebilirdi.
Hemen telefonla sarayı aradı.
Mustafa Kemal anlatıyor:
‘Saraya telefon ederek Vahdettin’den görüşme istedim.
Maksadım kendisiyle açık görüşmek, önlem olarak düşündüğümü açık söylemek ve bu önlemin zorunluluğunu izah etmekti.
Padişahı düşündüğümüz girişim için inandıracağımı sanıyordum.
Görüşme istemi için, görevi gereği aracılıkla bulunan Naci Paşa’ya maksadımı üstü kapalı sezdirdim.
Naci Bey’in bu görüşmenin o gün veya ertesi gün olması için çok çalıştığına eminim.
Fakat kafasında gizli bir kararı şeytani bir şekilde saklayan Vahdettin, temizlik ve içtenlik gösteren aldatıcı tavrıyla önümüzdeki Cuma günü selamlıkta hazır bulunmaklığımı ve orada benimle görüşeceğini bildirdi.
Cuma’ya çok gün vardı ve ne yazık ki yapılacak başka bir şey yoktu.’
GÜNÜN ALINTISI
Kaynak: Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 ay – Alev Coşkun / Mustafa Kemal’in Ağzından Vahdettin – Falih Rıfkı Atay
