10 Mart 1919 – Manzara heybetli idi

Mustafa Kemal yakın arkadaşı Fethi Okyar’ın tutuklanmasına çok üzülmüştü.

Ali Fethi’nin suçu, “Divan-ı Örfi” mahkemesince düzenlenen tutuklama belgesine göre, İçişleri bakanı olduğu sırada Talat, Enver ve Cemal’in “yurtdışına kaçmalarına kolaylık sağlamak” olarak gösteriliyordu.

Artık Mustafa Kemal’in Şişli’deki evinde konuşabileceği Rauf Bey’den başkası da kalmamıştı.

Ancak her ikisi de akşamdan sabaha tutuklanmayı bekliyorlardı.

Rauf Bey’in hatıralarında belirtildiği gibi kimi gazetelerde ‘Fethi Bey tutuklandı. Ama Mustafa Kemal Paşa ile Rauf Bey hala kollarını sallayarak Beyoğlu caddelerinde dolaşıyorlar.’ diye yazılar çıkmaktaydı.

Mustafa Kemal, Fethi Okyar’ın tutuklanmasından sonra Fethi Okyar’ı Sansaryan Han’da ziyaret etti.

Bu ziyaretle ilgili bilgiyi, Falih Rıfkı Atay’a anlattıklarında Atatürk şöyle veriyor:

falih rıfkı atay

“…Yaverim tutukluların polis müdürlüğü içinde bir dairede bulunduklarını haber verdi.

Resmi üniformamı giydim, yaverimi yanıma alarak gittim.”

Mustafa Kemal’in Sansaryan Han’a gidişinin tek nedeni vardı, o da çocukluk arkadaşı Fethi Okyar’ı görmek, teselli etmek ve moralini yükseltmek…

Öte yandan Mustafa Kemal’in kendi ayağıyla polis müdürlüğüne gidişten bir ölçüde tedirgin olduğu da görülüyor:

“Merdivenlerden çıkarken, kendi ayağımla geldiğim hapishanede kalmak korkusu hatırıma geldi.

Dam katına çıktık.

Etrafıma bakındım, dar bir koridor üstünde karşılıklı ufak odalar.

Manzara heybetli idi, sadrazamlar, nazırlar, bütün ‘ricali mühimme’ (önemli makam sahibi kişiler) ve bazı meşhur gazeteciler!

Benim de içlerine katıldığımı görünce sevindiler.

Her taraftan neşeli ‘Buyurun’ sesleri geldi.

Sadrazam Sait Halim Paşa’nın odasına gittik.

Başka nazırlar da geldi.

‘Ne var, ne oluyor?’ diye soruyorlardı”

Mustafa Kemal anlatımını sürdürür ve şu yargıya varır:

“…Ne kadar derin düşüncelere daldım.

Canımın yandığı şu idi.

Bu zatlar arasında hesaba, imtihana çekilmek lazım gelenler vardı.

Fakat, hesabı soran millet değildi.

Bilakis, milleti daha ağır bir felakete sürükleyen insanlardı.

Damda Fethi Bey’le biraz dolaştık, konuştuk.”

Kaynak: Mustafa Kemal’in Ağzından Vahdettin – Falih Rıfkı Atay / Samsun’dan Önce Bilinmeyen 6 Ay – Alev Coşkun

atatürk'ün bana anlattıkları 6 ay

İlginizi Çekebilir

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir